Şehirlerin lakapları, o şehrin benzersizliğini ve önemini vurgulayan sembolik ifadelerdir. Bu lakaplar genellikle şehrin tarihinden, coğrafi konumundan veya kültürel özelliklerinden doğmaktadır. Ziyaretçilere o şehir hakkında bir ipucu vermektedir. Her bir lakap, şehrin kimliğini ve karakterini özetlerken, aynı zamanda o şehrin hikayesini anlatır.
Dünyanın Annesi: Kahire
Dünyanın en kadim şehirlerinden biri olan Kahire, günümüzde yaklaşık 10 milyonluk nüfusuyla dev bir metropol durumundadır. Antik Mısır’ın görkemli tarihiyle beslenmiş Kahire’nin lakabı ise eski haşmetinden gelmektedir. Dünyanın Annesi (Umm al-Dunya) Kahire, tarihi macera tutkunlarının kesinlikle görmesi gereken yerlerdendir.
Ebedi Şehir: Roma
Roma, yüzyıllardır İtalyancada “La Città Eterna” olarak geçen “Ebedi Şehir” olarak anılmaktadır. Bu isim, şehrin mirasının kalıcı özünü, tarihsel, kültürel ve manevi katkılarını yansıtmak için pek çok şair, yazar ve tarihçi tarafından kullanılmıştır. Bu lakap, Roma’nın eşsizliğini ve süregelen önemini vurgulayarak şehrin zamana meydan okuyan karakterini ifade etmektedir.
Kaplan Şehir : Oslo
Oslo’nun lakabı Kaplan Şehir, şair ve politikacı Bjørnstjerne Bjørnson’un yazdığı bir şiirden gelmektedir. Şiirde, bir atla dövüşen kaplandan bahsedilmektedir. Oslo tren garının önüne de bir kaplan heykeli dikilmiştir.
Işık Şehri: Paris
Paris’in “City of Light” lakabı, aslında Paris’in Aydınlanma Çağı’ndaki entelektüel ve kültürel canlılığına atıfta bulunmaktadır.
Tuna’nın İncisi: Budapeşte
Tuna Nehri’nin iki yakasına kurulmuş Buda ve Peşte şehirlerinin birleşiminden oluşan Budapeşte, Tuna Nehri üzerindeki en güzel şehirlerden biridir. Bunu aldığı lakapla da taçlandırmakta: Budapeşte yani Tuna’nın İncisi!
Menekşe Taçlı Şehir: Atina
Klasik edebiyatta Atina zaman zaman “Menekşe Taçlı Şehir” olarak anılmıştır. Şehrin neden bu takma adı aldığına dair birkaç teori bulunmaktadır. İlk teori, Yunanistan’ın önceki adı olan Ionia’nın çevirisiyle ilgili olduğu şeklinde. İyon, Yunancada menekşe anlamına gelmektedir. Atina da Kral İyon’un taç giydiği yerdir. Diğer teori, Pinda adlı bir Yunan şairin şiirindeki bir dizeden geldiği yönündedir. Şiirin o dizesi şöyle: Şairlerin sevdiği mor tacı olan ışık şehri, sen Yunanistan’ın kalesisin.
100 Kuleli Şehir: Prag
Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’ın lakabı, 100 Kuleli Şehir’dir. Korunmuş Orta Çağ mimarisiyle büyüleyici bir atmosfere sahip olan Prag’ın her köşesinden yükselen kuleler, ona bu lakabı kazandırmıştır.
Ateş ve Buz Şehri: Reykjavik
Reykjavik, İzlanda’nın başkenti ve “The Land of Fire and Ice” lakabıyla anılmaktadır. Bu lakap, İzlanda’nın yanardağlarla kaplı coğrafyası ile buzullar arasındaki kontrastı ifade etmektedir.
Baharat Şehri: Bombay
Mumbai (eski adıyla Bombay), Hindistan’ın en büyük şehri olup “Baharat Şehri” lakabını almıştır. Bombay, tarih boyunca baharat ticaretinin merkezi olmuş ve bu sayede “Baharat Şehri” lakabını kazanmıştır.
Bahar Şehri: Kyoto
Kyoto, Japonya’nın eski başkenti ve kültürel merkezi olup “Bahar Şehri” lakabını almıştır. Bu lakabın kökeni, şehrin tarihi ve özellikle doğal güzelliklerinden gelmektedir. Kyoto’nun bahar aylarında açan kiraz çiçekleri, şehrin bu lakabı almasında etkili olmuştur.
Last modified: 3 Mayıs 2024