Yazar 13:16 Yurt İçi Gezi Rehberi

Myra Antik Kenti Hakkında Her Şey

Myra Antik Kenti, muhteşem kalıntıları ve tarihi önemiyle göz kamaştıran bir yerdir. Türkiye’nin güneybatısında, Antalya’nın Demre İlçesi’nde bulunan bu antik kent, birçok turistin ilgisini çekmektedir. Myra Antik Kenti, Likya Birliği’nin önemli bir üyesi olup, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Myra Antik Kenti Nerededir ?

Günümüzde, Antalya’nın Demre İlçesi’nde, ilçe merkezine yakın bir konumda bulunmaktadır. Demre merkeze 2 km mesafededir. Alacadağ, Akdağlar ve Ege Denizi arasında Demre Çayı tarafından taşınan toprakla oluşmuş verimli alüvyon ovasına kurulmuştur.

Myra Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir ?

Antik kente ulaşım sağlayabilmek için Antalya Otogarı’ndan kalkan Demre’ye giden otobüslere binmeniz gerekmektedir. Demre ilçe merkezine ulaştığınız zaman taksi ile ya da kendi aracınızla yaklaşık 2 km mesafede bulunan yere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Myra Antik Kenti Giriş Ücreti Ne Kadar ?

Myra Antik Kenti giriş ücreti 2023 yılında 180 TL’dir. Antik kent girişinde Müze Kart geçerlidir. Ayrıca öğretmen kimlik kartı ile de ücretsiz giriş mümkündür.

Myra Antik Kenti Ziyaret Saatleri Ne Zaman ?

Haftanın her günü açık olan antik kentte, açılış ve kapanış saatleri mevsime göre değişiklik göstermektedir.

Yaz dönemi: Açılış saati 08.00, Kapanış saati ise 20.00’dır.
Kış dönemi: Açılış saati 8.30, Kapanış saati ise 18.00’dır.

Ayrıca, gişelerin kapanış saati 19.30’dır.

Myra Antik Kenti’nin Tarihi

Bugünkü Demre ilçe merkezi ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuştur. Myros Nehri’nin (Demre Çayı) batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanmaktaydı. Kanalın diğer yanında yer alan Andriake Limanı‘ndan da bölgenin deniz ulaşımı ve ticareti yürütülmekteydi. Myra Antik Kenti, özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür. Kaya mezarları, Likçe yazıtları ve sikkeler, Myra’nın en azından İ.Ö. 5’inci yüzyıldan itibaren varlığını sürdürdüğünü göstermektedir.

İ.S. 2’nci yüzyıl Myra’nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliği’nin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiştir ve onarılmıştır. Bizans Dönemi’nde ise Myra, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri olmuştur. Günümüze dek ulaşan ününü, Aziz Nikolaos’un (Noel Baba) İ.S. 4’üncü yüzyılda şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur. Myra, 7’nci yüzyıldan itibaren gerek deprem, su baskını ve Demre Çayı‘nın getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12’nci yüzyılda köy hüviyetine dönüşmüştür.

Myra, Likya Konfederasyonu’nda üç oy hakkına sahip altı şehirden biridir. “En parlak kent” unvanıyla anılması ne denli önemli bir kent olduğunu göstermektedir. Myra’nın Likya Konfederasyonu’na ait sikkelerin yanında kendi adıyla basılmış sikkelerinde, şehrin ana tanrıçası Artemis’in Anadolu’nun en eski tanrıçası Kybele formunda temsil edilmiş olması ayrı bir önem taşımaktadır.

Myra Antik Kenti’nde Gezilecek Yerler

Kaya Mezarları

Myra’da iki Likya nekropolü vardır. Bunlar tiyatronun üzerindeki kayalıkta ve onun doğusunda nehir nekropolü olarak adlandırılan bölgede toplanmıştır. Kaya mezarlarının çoğu uzaktan büyük bir ev gibi görünürler, bazıları da tapınak şeklindedir. Nehir nekropolünün en dikkat çeken mezarı, “Resimli Mezar”dır. Bu mezarda dikkat çeken şey, gerçek ölçülerde kabartma şeklinde yapılan on bir insan figürüdür.

Tiyatro

Akropolün güneyinde yer alan tiyatro, gerek oturma sıraları gerekse sahne binası ile iyi korunmuş durumdadır. Roma Dönemi tiyatrosunun özelliklerini yansıtır. Sahne binası ikinci katın yarısına kadar ayaktadır.

Aziz Nikolaos Kilisesi

Aziz Nikolaos Kilisesi, Bizans sanat tarihinin önemli bir anıtıdır. Mimari üslubu ve süslemesiyle Orta Bizans Dönemi’nin en seçkin örneğidir. İ.S. 5’nci yüzyılda Myra’nın Likya eyaletinin başkenti, Myra Başpiskoposu’nun da Anadolu’nun ikinci büyük din otoritesi olması, Aziz Nikolaos’un ölümünden sonraki yıllarda şehrin saygınlığının artmasında büyük rol oynamıştır. Myra halkı, ölümünden sonra Aziz adına önce bir anıt, sonra da büyük bir bazilika inşa ettirmiştir. Bu devirde Aziz adına İstanbul’da da büyük bir kilise inşa edilmiştir. Myra’daki bazilika, depremler ve şehre yapılan akınlar sonucu 8’inci yüzyılda büyük hasar görmüştür. 9’uncu yüzyılda ise kubbeli kilise olarak yeniden inşa edilmiştir.

www.biletara.com

Last modified: 21 Haziran 2023

Close